1.GİRİŞ
Mükelleflerin vergisel ödevlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmeleri, bunların gereği gibi yapılmaması halinde kesilebilecek cezalar ve/veya yapılabilecek tarhiyatlar yolu ile sağlanabilecek olsa da günümüz vergilendirme anlayışında bu noktada mükelleflerin gönüllü uyuma teşvikinin öne çıktığı görülmektedir. Ülkemiz vergi mevzuatında da izahat davet ve vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi gibi gönüllü uyumu sağlamaya yönelik yapılmış düzenlemeler mevcuttur.
Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi müessesesi, 6824 sayılı Bazı Alacakların Yapılandırılması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Dair Kanunun 4. maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun (mülga) mükerrer 121. maddesinin “Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi” başlığı altında yeniden düzenlenmesi ile 01.01.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Söz konusu düzenlemeden ilk olarak 2017 yılındaki faaliyetlerle ilgili olarak 2018 yılında verilen beyannameler üzerinden yararlanılmıştır.
Söz konusu düzenlemede, 26.10.2021 tarihli ve 31640 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 10. maddesi ile birtakım değişiklikler yapılmıştır. Maddeye ilişkin değişiklik görüşmelerinin yapıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu tutanaklarına göre söz konusu uygulamadan 64.578 vergi mükellefi yararlanmış olup bu mükellefler toplam 1,75 milyar TL tutarında vergi avantajı sağlanmıştır. Aşağıda, vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi müessesesinde yapılan son değişikleri alt başlıklar halinde işleyeceğiz.
2. Tarhiyat Olmamasından Kesinleşmeye Geçiş
Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indiriminden yararlanmak için uyulması gereken koşullardan biri mük. madde 121’ in ikinci fıkrası ikinci bendinde son değişiklik öncesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmişti;
“(1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.)”
Yapılan son değişiklik sonrasında ise söz konusu madde hükmü aşağıdaki şekli almıştır;
“(1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde kesinleşmiş olması koşuluyla vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Kesinleşen tarhiyatların, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl için geçerli olan, birinci fıkradaki indirim tutar sınırının %1’ini aşmaması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.)”
Yukarıda yer verdiğimiz madde metinlerinde de görüldüğü üzere, düzenlemenin eski halinde indirimden yararlanabilmek adına indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ve bu yıldan önceki son iki yıl beyana tabi vergi türleri itibarı ile ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerekmekteydi. Yapılan değişiklik sonrası ise aynı sürelerde beyana dayalı vergi türleri itibarı(1) ile ikmalen, re’ sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat var ise ancak yapılan bu tarhiyatların kesinleşmesi halinde indirim uygulamasından yararlanılamayacaktır.
Tarhiyatın kesinleşmesi durumları aşağıdaki şekilde özetlenebilir;
-Tarhiyata ilişkin ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde dava açma hakkından yararlanılmaması
-Yapılan tarhiyat ile ilgili olarak tarhiyat öncesi veya tarhiyat sonrası uzlaşmaya görüşmelerinde idare ile uzlaşmaya varılması
-Cezada indirim talebinde bulunulması ve uygulama hükümlerine uygun olarak cezada indirim hükümlerinden yararlanılması
-Tarhiyata ilişkin yargı yolu gidilmesi ancak tarhiyat yargı süreci sonunda tarhiyatın onayı yönünde kararın kesinleşmesi ve yargı yollarının tükenmiş olması
3.Vergi Beyannameleri Türlerine Sınırlama Getirilmesi
Eski düzenlemede beyana tabi vergi türleri itibarı ile tarhiyat yapılmaması şeklindeki düzenlemenin, yapılan yeni düzenleme ile yapılan tarhiyatın kesinleşmemesi şeklinde yeniden düzenlendiğini yukarıda ifade etmiştik. Eski düzenlemede “beyana tabi vergi türleri itibarı ile” ifadesine yer verilmiş olup herhangi bir vergi türü sınırlamasına gidilmemişti. Yapılan son düzenleme ile mük. madde 121’ e eklenen beşinci fıkra metni ile indirim müessesesinden yararlanabilmek için kesinleşmiş vergi tarhiyatının olmaması gereken beyan tabi vergi türleri sınırlandırılmış olup söz konusu madde hükmü aşağıdaki gibidir.
“Bu maddede geçen vergi beyannameleri ibaresi, yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi beyannamelerini; vergi ibaresi, anılan Bakanlığa bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri ifade eder.”
Yukarıda yer verdiğimiz fıkra ile yapılan düzenleme neticesinde özel iletişim vergisi, şans oyunları vergisi ve damga vergisi gibi madde metninde sayılmayan vergi türleri itibarı ile sonradan yapılacak tarhiyatların kesinleşmesi indirim müessesesinden yararlanmayı engellemeyecektir.
4. Kesinleşen Tarhiyata Getirilen Tutar Sınırı
Alıntıdır: Haberin Devamı: https://maliyepostasi.com/vergiye-uyumlu-mukelleflere-vergi-indiriminde-son-degisiklikler
Comentários